14 Mart 2023 Basın Açıklaması

BASINA VE KAMUOYUNA

 

Değerli basın mensupları.

14 Mart tıp bayramı ve 14 Mart tıp haftası bir bayram olmaktan ziyade her yıl sağlıkta sorunlarımızın tartışıldığı eksikliklerimizin tespit edildiği ve daha nasıl iyi bir sağlık sisteminin olacağı için tartışmalar yürüttüğümüz günlerdir.

 

 

Türkiye`de sağlıkta dönüşüm programı adı altında uzun zamandır uygulanan sağlık sistemi maalesef sağlık alanını tam bir meta haline getirmiş sağlığın tamamen kar amaçlı bir duruma getirmiştir.

Avrupa ülkeleri arasında doktor başına düşen hasta sayısının en fazla olduğu ülkelerden birisiyiz

Türkiye`de bir yılda 450 milyondan fazla hastanın sağlık kuruluşlarına başvurduğu yani aşağı yukarı Türkiye nüfusunun altı katı kadar hastanın sağlık kuruluşlarına başvurduğunu görmekteyiz. Böyle bir ortam içerisinde bu kadar hastaya bakan sağlık çalışanlarının bu kaos içerisinde bütün yükü omuzlarında taşıdığı bu nedenle sağlık alanında meydana gelen problemler orada çalışan doktor ve sağlık çalışanlarına yansıyarak şiddet olarak geri dönmektedir bütün bu yoğun çalışma altında maalesef sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını alamadığını görmekteyiz.

 

Gerek halkın nitelikli kaliteli kolay ulaşılabilir ücretsiz anadilde sağlık sistemine erişmesi gerekse tüm sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını aldığı güvenli çalışma ortamlarının oluşması en büyük temennimizdir.

 

 

Bu yıl büyük bir deprem felaketi ile karşı karşıya gelmiş bulunmamız nedeniyle 14 Mart tıp haftası içerisinde yapılan sosyal etkinliklerimizi tamamen iptal etmiş ülkemizin büyük bir bölümünü içine alan deprem felaketinde nasıl yardımcı olacağımız o bölgeye nasıl sağlık alanında yardımları da bulunacağımız üzerinde yoğunlaşmış bulunmaktayız.

Bu çerçevede Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları ve Sağlık Emekçileri Sendikası olarak Türkiye`nin dört bir yanında deprem bölgesine ve orada çalışan deprem sırasında aynı zamanda kendileri de depremzede olmuş olan sağlık çalışanlarının yerlerine giderek dönüşümlü bir şekilde meslektaşlarımızı oraya göndererek orada sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz.

 

6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli depremlerde acı bir gerçekle daha karşılaştık.

Yıkılan hastaneler, ayakta kalsa bile jeneratörleri devreye saatlerce devreye  girmeyen sağlık kurumlarında solunum cihazlarına bağlı olan yaşamını yitiren hastalar, Aile Hekimliği Sistemiyle özelleştirilen birinci basamak kurumlarının yıkılan binaların altında kalarak tamamının işlevsiz hale gelmiş durumda iken bölgeye gönüllü olarak sendikalar tabip odaları ve meslek örgütleri aracılığıyla gitmeye çalışan hekimler maalesef Sağlık Bakanlığının tek elden hizmeti yürütmeye çalışması nedeniyle sekteye uğramıştır.

Sağlık Bakanlığı Hazırlıksız yakalandıkları bu olağandışı durumda kamu otoritesinin tek elde toplama, paylaşmama ve paylaştırmama ısrarının çaresizlik ürettiğine, sağlık kuruluşlarını, sağlık çalışanlarını ve toplumu kaosa sürüklediğine birlikte tanıklık ettik.

İçinde bulunduğumuz böyle bir felaket durumunda deprem bölgesine yapılan hizmetler sadece AFAD adı altında tekelden yürütülmeye çalışılması bir çok yerde eksikliklerin bir çok yerde hizmetin gidememesine yol açmıştır.

Başından beri meslek örgütleri ve sendikalar olarak bakanlık ile ortaklaşa hareket etmemiz için bir çok başvuruda bulunmuş ama Sağlık Bakanlığından maalesef karşılık bulunamamıştır. Bizler Tabip Odaları ve Sendikalar olarak deprem bölgesindeki bütün şehirlerimizde  sağlık çadırları açarak burada sağlık hizmeti uygulamaya ve bölgedeki oluşabilecek hastalıkların temiz suya kavuşmanın bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için çalışmalar sürdürmekteyiz.

 

Maalesef sağlık sistemi de diğer her şey gibi depremde enkaz altında kalmıştır.

 

On binlerce insanımızın acısını yüreğimizde taşıyoruz.

 

Depremde yaşamını yitiren başta sağlık emekçileri olmak üzere yaşamını yitiren tüm insanlarımızın sevenlerine yakınlarına başsağlığı ve yararlılara acil şifalar diliyoruz.

 

 

VAN-Hakkari Tabip Odası
Sağlık Emekçileri Sendikası Van Şubesi